Press enter to see results or esc to cancel.

Asıl Güzellik…

Osho “Kadın” isimli kitabında; “Sen hiç çirkin bir kuşla karşılaştın mı? Sen hiç çirkin bir ceylanla karşılaştın mı?” Bu asla olmaz. Onlar hiçbir güzellik salonuna gitmez ve bir uzmana danışmaz. Onlar basitçe kendilerini kabul eder ve bu kabullerinin içinde onlar güzeldir. Kendini kabul ettiğin an güzelleşirsin. Kendi bedeninden keyif aldığında başkalarına da keyif verirsin. Bedenine …

Devamını Oku

Anne Olmak…

Küçük bir erkek çocuk annesine sordu: “Niçin ağlıyorsun?” “Çünkü ben kadınım” diye yanıtladı annesi. “Anlamadım!” dedi çocuk. Annesi çocuğu kucaklayıp, ‘’Ve hiçbir zaman anlamayacaksın’’ dedi. Babasına baba, annem niçin ağlıyor ? diye sordu. Babanın cevabı, ‘’Bütün kadınlar sebepsiz ağlayabilen yapıdadır.’’ Diye cevapladı. Küçük oğlan büyüdü, yetişkin adam oldu. Hala kadınların niçin ağladıklarını keşfedemedi. Nihayet öldükten …

Devamını Oku

ACI…

Bugün sevgili babamı sonsuz yolculuğuna uğurlayışımızın 12. Günü…20 yıl önce annemi benden alan amansız hastalık 1 Eylül gecesi babamıda aldı. Sevgili babam yakalandığı karaciğer kanserine yenik düştü…O’nun yaşadığı acıları son buldu,bizim içimiz acıyor… Bir yanım hep eksik ,boğazım düğüm düğüm… Annemi 19 yaşında kaybettim ben, öksüz kaldım şimdide yetim… Ölüm öyle büyük bir boşluk ve …

Devamını Oku

80 ‘lerde Çocuk Olmak…

80’li yıllar masum, samimi, çıkarsız ilişkilerin olduğu yıllardı, yada çocuk olduğum dış dünyayı tanımadığım içinmi öyle görünüyordu… 80’lerde çocuk olmak demek; geceleri yatmadan önce Adile Naşit’in masallarıyla uykuya dalmak demekti. Tek kanal olan TRT 1 gece 24.00’e kadar açık olur, sonra İstiklal Marşı ile kapanırdı. Bilgisayar olmadığı için arkadaşlarımızla evlerde yada kütüphanelerde ders çalışır hem …

Devamını Oku

Kalp Kendini Seveni Bilir…

Doğanın kış uykusundan uyanmaya başladığı baharın bu güzel günlerinde sabah kuş sesleriyle uyanıp camımı açtığımda bahçedeki çiçeklerin kokusu odama huzur getirdi. Bilgisayardan köşe yazarlarına bakarken, Ahmet Altan’ın bir yazısında okuduğum sözü; ‘’Kendi gerçeğini bilen, gören, hisseden ve bu gerçekten kurtulmak isteyen insanoğlunun tek tedavisi, başkasının kendisine duyacağı sevgidir.’’ Bir anda bir çok şey düşündürdü… Üstad …

Devamını Oku

Hoşgeldin Ey Şehri RAMAZAN!

Sizleri çok özledim. İki haftalık tatil anılarımı, gezdiğim gördüğüm yerleri beynimin her hücresine işledim, zamanı geldikçe sizlerle paylaşacağım.   Güzel, keyifli anlar olduğu kadar üzüldüğüm, duygulandığım anlarımda oldu. Çocukluğumun geçtiği rahmetli babamın göz bebeği yazlığımızdaydım. Her köşede babam vardı. Anılar hep gözümün önündeydi… Hayatta olduğu gibi yazlıkta da sonbahar olmuş, yaprak dökümü gibi başta babam …

Devamını Oku

Pembe Aslında Siyahtır…

Hayatındaki boşlukları kapatmaya çalışırken tehlikeli ellere alet olan, bir anlık mutluluk için hayatlarını karartan gençleri, 251 Bin Dev Öğrenci, İstanbul Adım Tiyatrosu oyuncuları bizlere hatırlattı. Belkide çoğumuzun seyrederken hatırladığı sonra boşverdiği toplumumuzun önemli bir yarasını hatırlattılar. Eğitim ailede başlar. Eğitimi, sevgiyi, ilgiyi ailede bulamayan bireyler mutluluğu dışarda arar. Bireyler çocukken eğitilirse toplumda eğitilir. Hayatın koşturmacasında …

Devamını Oku

Başlarken …

Sevgili okurlar, bundan sonra “Hayata Dair” her konuya bir kadının penceresinden sizlerle birlikte bu köşeden bakacağız. İnsanın hayata baktığı iki penceresi oluyor. Birinci pencere, ailesinin , yaşadığı çevrenin adetleri gelenekleri ve ortamın baskılarıyla, gördükleriyle baktığı pencere. İkinci pencere ise, kendi birikimi ile yaptıkları, başarıları, başarısızlıkları ve hayal ettikleri ile baktığı pencere. Kişiler hayata bakışları , …

Devamını Oku