Press enter to see results or esc to cancel.

Yıllara Dokunmak

Sevgili dostlar, tatilde olduğum için bayram yazımı sizlere bugün yazıyorum. Yazıma geçmeden önce bayramlarda, tatillerde, ufak kaçamaklar yapmak için, hayata kısa molalar vermek istediğiniz zamanlarda mutlaka gidip keyifle dinleneceğiniz bir yerden bahsetmek istiyorum; ‘’Star Beach’’ Kuşadası Sahil Siteleri’nde.

Bülent Timoçin, namı değer Volkan abi, 1997’de eşi Gülay Hanım ile birlikte açtıkları Star Beach’i 16 yıldır büyüterek zevkle bugünlere getirmişler. Eşi Gülay Hanım’ın lezzetli köftesi, mantısı bir harika.

İkindide yaptıkları taze taze sıcak poğaçaların kokusu sizi denizden kumsala doğru çekiyor. Denizde harcadığınız enerjiyi çalışan tüm bayanların el emekleri ile hazırladıkları lezzetli yemek ve gözlemeleriyle yerine koyabilirsiniz. Kızları Yeliz Hanım’ın güler yüzü, gelen müşterilerle kurduğu hoş sohbeti ve hazırladığı karışım kokteyller yaz sıcağında serinletiyor. Hele her tür hizmeti güzel sohbeti ve güler yüzü ile sunan, müşteriyi Star Beach’e çeken Özgür’ e burdan teşekkür etmek istiyorum. ‘’Star Beach’’ sahildeki eviniz.

 

***

 

yillaradokunmak

 

Çocukluğumdaki bayramları hiç unutamam. Artık bizim yaşıtlarımızın çok kullandığı bir söz oldu bu belki ama… Eski bayramların tadı kalmadı…

Bayramlar çocukluğumuza uzanan neşeli zamanlardır.

Bayram sabahları rahmetli annemin hazırladığı börek kokularıyla uyanmayı özledim belki de… Bayramda erkenden kalkıp hevesle babamın bayram namazından dönmesini beklerdim “bayram paramı” almak için.

Kahvaltıdan sonra “bayram tatlı geçsin” diye ailede mutlaka bayram tatlısı yenilecek derdi babam.

Sevgili annemin ölümüne kadar her bayram tatlı geçti. Annemin ölümünden sonra her bayram buruk, bir yanım hep eksik …

Yıllar sonra anne olunca ben çocuklarımın bayramı tatlı geçsin diye tatlılar yapmaya başladım.

Rahmetli babamın ‘bayram tatlı geçsin tatlı yiyin’ sözü bize öyle unutulmaz bir anı oldu ki, bir bayram günü babamı ebediyete uğurladık…

Şimdi her bayram buruk, her bayram boğazımda düğümlenen söyleyemediğim, tarif edemediğim acılar var içimde… O acılara inat babamın en sevdiği tatlıları yapıyor sevdiklerimle yiyorum.

Hayatın bize attığı her acı çalıma takılmadan, geriye değil, ileriye bakarak umudu yitirmeden geçmek istiyorum bu hayattan…

Çocukluğumdaki yıllara dokunmak istiyorum bazen; canım ne kadar sıkkınsa o kadar mutlu olurum belki diye.

Bayramlar çocukken güzeldi çünkü. Bayram sabahları mutfaktan gelen yemek kokularıyla uyanmak.

Masanın etrafında toplanıp birlik olmaktı.

Bayramlar annen baban varsa daha bir kalabalıkmış, yoklarsa ıssızlaşıyormuş yüreğin, yaşadıkça anlıyor insan.

Annen yoksa, annenle birlikte çocukluğunda gittiyse ve bir daha gelmeyecekse, hele şımaracak, hayattan yorulunca sırtını yaslayacak bir babanda yoksa işte o zaman daha bir istersin o yıllara dokunmayı…

O yıllara dokundukça anlarsın o zamanların kıymetini. Yanımızdayken kıymetini bilemediğimiz sevdiklerimiz gibi.

Geçip giden her yıl geçtikten sonra iz bırakır, geriye bakınca anlarız hep güzelliğini. O nedenle gelin şimdi bu andan başlayarak yanımızda olan, sevdiğimiz herşeyin tadına vararak, severek hissettirerek yaşayalım.

Üzerine yıllar geçmeden, geride kalmadan… İlerde geriye baktığımızda gülerek hatırlayacağımız anlarımız çoğalsın diye…

Anneniz babanız yaşıyorsa, eviniz kalabalıksa, neşelenin. Asıl bayram onlarla güzel çünkü… Geçen her yıla dokundukça onlar yanınızdaysa daha güçlüsünüz.

Yoklarsa çocukluktaki yıllara dokunup güzel anlara gülümsemek kalıyor geriye…

Her gününüzün bayram tadında geçmesini diliyor ve geçmiş bayramınızı kutluyorum.

Sevgiyle kalın…

 

 

Comments

Comments are disabled for this post