Press enter to see results or esc to cancel.

Yıl Sonu – Yılbaşı

Her yılsonu, temizlik yapıyorum. Zihnimde kalan kötü hatıraları, yüreğimi yaralayanları , ruhumda fırtınalar estiren her anı temizliyorum, bedenimi arındırıyorum. Kalbimi acıtanları, egolarını yükseltenleri hepsini affediyorum. Onlar için değil, kendim için. Negatif ne varsa temizliyorum, ruhuma detoks yapıyorum.

 

Sevinçler kadar acılarımda değerli çünkü… Her acım beni ben yaptı. Olgunluk ; acıya dayanabilmek, gemi su alıp çatırdamaya başladığında denizde kalabilmek. Hayat yolundaki asıl bilgelik; acılara dayanabilmek, hazmedebilmektir.

 

Sonsuz sandığımız ömründe biteceğinin olgunluğuna erişip, hayattaki küçük mutlulukların farkına varabilmek. Hayatta her şeyin geçici ama ‘’insanlığın’’ kalıcı olduğunu bilmek.

 

Her yılsonu, 365 günün, 24 saatinin, her bir dakikasının muhasebesini yapıyorum. Can kırıklarımı, kızgınlıklarımı, yaşanmamış her saati, farkına varmadan, öylesine geçmiş her anı eski yılda bırakıyorum.
Her yılbaşı, takvimden her yaş aldığımda; her yıl değiştiğimin farkına varıyor, her yaş aldığımda hayatı anlamaya çalışıyor, hazmetmeye gayret ediyorum.
Bugün, 2012 nin son gününde; hayata yeniden başlamak, herkesi, her şeyi yeniden tanımak istiyorum. Zihnimi, hayatımı tazelemek, verilmemiş kararlarımı vermek, gidemediğim uzak ülkelere gitmek istiyorum. Keşkelerim, pişmanlıklarım olmadı hiç bu yaşıma kadar. Yaşadığım her şey, her olay benim istediğimdi. Belki yanlıştı, belki acı çektim ama her yarama pansuman yapmayı öğrendim. Her acıdan sonra daha güçlendim. Her acımı sırtıma duvar yaptım. Yaşadığım her acı, her olay beni ben yaptı. Çünkü biliyorum karşımıza çıkan herkesin, her şeyin bir sebebi var.

 

Karşımıza çıkan her şey, bir şeyler öğretir bize.

 

Canımı acıtanlara da, beni mutlu edenlere de ‘Eyvallah!’ der, yeni yıla adım atarım.

 

Her yılbaşında yeni bir sayfa açmak isterim hayata…

 

Yaşadıklarımla öğrendiğim, yaşayamadıklarımla heveslendiğim, her yeni güne, yeni taze bir bahar, hoş bir seda katmak isterim.
‘’Baki kalan bu kubbede hoş bir seda bırakmak’’ değil midir zaten ?

Her yılbaşı; ben, benimle oturur bendeki ben’i dinler, ikisini yüzleştirir, takvimler artıyor, hayat değişmiyor diye düşünürüm.

Her yılbaşı, sandığımda biriktirdiğim hikayelere, can kırıklarına, ruhumdaki çocukla pansuman yapar, yeniden başlarım hayata…

Her yılbaşı, beyaz bir yelkenli ile denize açılır, okyanusa gidebilmek için ; yaktığım her geminin izlerinin üzerinden geçer, yaktığım her gemideki tahribatı, geride kalanları toplar, hatalarımı görür, sil baştan başlarım yeni yıla … Çünkü; hataları, eksikleri görmektir asıl olgunluk.

 

Bu nedenle; her yılbaşı, ders alınacak olaylar rafımın en başına hatalarımı, eksiklerimi koyar, en az hatayla başlarım yeni yıla. Mutlu yıllar…

Sevgiyle kalın…

Comments

Comments are disabled for this post