Yetinmeyi Bilmek…

Hepimiz şartlarımız elverdiği ölçüde yeni yılı kutladık,umutlandık, hayallerle karşıladık 2012’yi…

2012’nin barış, sevgi, saygı ve hoşgörü yılı olması en büyük dileğim. Bembeyaz yağan kar, ne yaşanmışsa yaşansın örter geçmişin hatalarını… Yeni bir gelecek sunar bize ve yeni bir başlangıç… Savaşların, acıların ve felaketlerin, geçip giden koca bir yıl gibi geride kalması umuduyla… Nice sağlıklı yıllar diliyorum.

30.12.2011 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde “Erciş’te Yeni Hayat” başlıklı haberi görünce çok duygulandım, hemde gurur duydum. Haberden bir kaç paragrafı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Van’da depremde yaşadıkları kayıpların acısı çok tazeyken, birde hava koşullarıyla savaşmak zorunda kalan vatandaşlar için 500 konteynerlik Hürriyet Mahallesi kuruldu. Böylece 2 bin 500 kişi, Türk Kızılay’ı Umutkent Yerleşkesi’ndeki konteyner evlerde biraz rahat nefes alacak. Yerleşim merkezindeki tüm eksikliklerin giderilmesi için yetkililer, olağanüstü bir çabayla çalışıyor.

Her tarafta hummalı bir çalışma. Bir ekip TIR lardan konteynerleri indirip monte ediyor, bir ekip kamyonlarla yatak taşıyor, bir ekip elektrik, su tesisatını kontrol ediyor, bir diğer ekip ise eşyaları yerleştiriyor. Van depreminde en ağır hasarı alan Erciş’te yeni bir hayat başlıyor: Konteyner hayat. Burası Türk Kızılayı Umutkent Yerleşkesi. Hürriyet Gazetesi’nin yürüttüğü kampanyada elde edilen bağışlarla yapımına başlanan kentin 500 konteynerlerlik ilk mahallesi,sakinlerine kavuştu…

Bu ekipte çalışan, katkı sağlayan herkesi tebrik ediyorum. Türkiye’de insanlığın ölmediğini bu örnek kampayayla gösterdiniz. Böyle gönüllü insanlara, cesur yüreklere çok ihtiyacımız var. Umutkent’te konteyner da yaşayan herkesin Umutkent’in adı gibi asla umutları bitmesin… Hepimiz yarın uyandığımızda böyle bir acıyla karşılaşabiliriz. Sıcak evimizde, çocuklarımızla her istediğimizi yiyip içerken onlara Umutkent’ten bahsetmeliyiz. Elimizdekilerle yetinmeyi şükretmeyi öğretmeliyiz.

İnsanların hayattan bitmek tükenmek bilmeyen beklentileri vardır. Ve karşılanan her beklenti yerini başka bir isteğe bırakır. Sonu gelmeyen isteklerimiz bizi tatminkâr olmayan ve yetinmeyi bilmeyen bireyler haline getirir.

Yetinmek, şükretmek öyle bir erdemdir ki malınıza ve sahip olduklarınıza anlam yüklerken aynı zamanda zenginliğinizi fark etmenizi sağlar. İçinizdeki sahip olma dürtüsüne dur demeyi öğrenmezseniz zamanla o dürtülerin esiri olursunuz. Hedef haline gelen istekleriniz mutluluğa ulaşmak için birer sebep haline gelir. Bütün bu tatmin olmaz arayışlara dur demek de ancak elinizdekilere şükretmenizle mümkündür.

Teknolojinin rahatlığını yaşarken ne kadar maddeci olduk. İnsani değerleri tüketiyoruz. Her şeyin çıkar olmadığı, önce pozitif insan olmanın önemli olduğu bir dünya yaratmak elimizde…

Olumlu insan olmak pozitif zihni yapıya sahip olmak ve her şeyi “kendi gerçekliği içinde kabullenmek” mutlu olmayı sağlayan önemli unsurlardandır Kendisiyle barışık olmayan hiç kimse ile barışık yaşayamaz

Olumlu insan her şeyi olumlu yapıcı ve güzel tarafından görür Yetinmesini bilir Gerçekleri kendi kabullerine uydurmaya çalışmak yerine kabullerini gerçeklere uydurmaya çalışır Mutlu olması kolaydır ve elindekilerle yetinmeyi bilir.

Hayatın bize verdiği kadarıyla yetinmeyi bilir misiniz ? Bilsekte bilmesekte, yara bere içinde geçeceğiz hayatın yollarından… O yüzden siz yetinmeyi bilin de… İster hayat çiçeklerle gelsin, isterse vursun geçsin…

Yetinmeyi şükretmeyi bilerek olgunlaşmış ruhlara hayat yolu hep aydınlık olur…

Sevgiyle kalın…