Press enter to see results or esc to cancel.

TAHAMMÜLÜM YOK MIŞ GİBİ YAŞAMAYA

Sevgili dostlar, size yazılarımda bahsettiğim Elver Hanım  rahmetli ananem bana tüm değerlerimi öğreten muhteşem kadın. Suyun öte yanının verdiği güzellik, akıl, beceriklilik ne varsa üzerine almış getirmiş bize. Çocukluğum onun anlattığı hikayeler ve kendi edindiği bilgelik dolu sözleriyle geçti. Bir gün okuldan çıkmıştım, mutfakta hem börek açıyor hem de kendi kendine söyleniyordu. Hiç tahammülüm yok artık bu hayata diye… Çocuk aklımla anlayamamış sormuştum, ne demek ‘’tahammül’’ diye. Ananem; Çok sabırlı bir insanım neler gördüm geçirdim de, üç günlük dünyada şu insanların bir birlerini çekememelerine tahammülüm yok, Allah bile zamanla terbiye eder insanı zamanı gelince büyüdükçe anlayacaksın kızım demişti.

Yıllar geçince anlıyorum şimdi seni Nurlarda yat.

Yaşıyor’’muş’’ gibi yapıp hiç yaşamamış olmaya hayatı ucundan, kenarından tutup sahip çıkmamaya, tahammülüm yok ‘’mış’’ gibi yaşamaya.

Seviyor’’muş’’gibi yapıp sevmeyenlere, sevemeyenlere…

Yüreğinde sevgi kırıntısı olmadan sahte sevgi gösterisi yapanlara, yüreği buzdolabı kadar soğuk yüzünde tebessüm eksik olan sahte gülümsemelere tahammülüm yok.

Artık her şeyin sahtesi var. Yaşamakta ‘’Mış’’ gibi artık ya, işte en çok ta ona tahammülüm yok. Dibine kadar yaşamalı insan hayatı. Bize verilen zamanı belli bir hayat var. Hakkını vererek ve doğru kişilerle tüketerek yaşamalı hayatı.

Gri hiç yoktur benim hayatımda mesela… Ya siyah ya beyaz, net olacaksın. Yapmacık değil, samimi olacaksın. Sahte sevgi gösterileri yerine net olacaksın.

Farklılıklardan, hatta zıtlıklardan oluşan bir dünyaya inanıyorum, bu nedenle katı ve toleransı olmayan insanlardan kaçınıyorum. Arkadaşlıkta sadakatsizlikten ve ihanetten hoşlanmıyorum.  Birisine nasıl iltifat edileceğini ya da cesaretlendirmek için ne diyeceğini bilmeyen insanlarla bir arada olamıyorum.

Üç günlük dünya, ne fazla düşünmeye, ne fazla üzülmeye, ne fazla kritik etmeye değmiyor. Bu yüzden salın dertleri, hayattan beklentileri, yaşayın hayatı olduğu gibi, ‘’mış’’ gibi değil.  Akışına bırakın zamanı, anların tadını çıkarmaya bakın.

Ne dünyanın en masumuyum, ne de en kötüsü, işin aslı hiçbirimiz mükemmel değiliz ve olmak zorunda da değiliz. O Allah’a mahsus bir şey !  Bu yüzden tek ve yüce.

Birde boş zamanlara, boş işlerle uğraşan, kimin ne yaptığıyla ilgilenen boş insanlara tahammülüm yok.

Bugün ne kadar para kazandım, ne kadar kar ettim diye sadece hesap peşinde koşan, insanları kırıp döken, hırs peşinde koşanlar var ya işte onlarda yaşıyormuş gibi yapıp hiç yaşayamayan kesim aslında.

Bazı şeyler var bu hayatta, onların farkında olamadıkları belki kaybettiklerinde farkına vardıkları…

Parayla, pulla, makam, mevkiyle elde edilemeyen…

Sevgi, şefkat, sağlık, huzur, mutluluk var. Sevgi olmayan bir kalbi açıp içine sevgi koyamazsın, para huzur getirmez, sağlığın yoksa nereye gidersen git gene bulamazsın.

Hayatın içindeki güzellikleri bulabilmek çokta zor değil.

İhtiyacımız olan tek şey, etrafa farklı bir gözle bakabilmek.

Nefes alıyorsak inanmak zorundayız. Daha fazla tahammül edecek güzel bir dünya var.

Tahammülünüz bol, hayatınız gerçek olsun.

Sevgi ile kalın…

Comments

Comments are disabled for this post