Kadınlar Günü…
Bugün 8 Mart 2011, Cumhuriyet ile kazanılmış çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte yaşamın her alanında başarıyla yer almış kadınlarımızın kadınlar günü kutlu olsun.
Ulu Önder Atatürk, 18 Nisan1935’de “Milletlerarası İlk Kadın Kongresinde” delegelere şöyle seslenir :
“Türk Kadınının dünya kadınlığına elini vererek, dünyanın barış ve güveni için çalışacağına emin olabilirsiniz”
Ulu Önder, Türk kadınlarının hiçbir alanda erkeklerden ve Avrupalı kadınlardan geri kalmayacakları yolundaki inancını da şu sözleriyle belirtmiştir:
“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip, donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.”
1857 yılında New York’ lu dokuma işçisi kadınların daha insanca bir yaşam isteyerek, eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı sürdürdüğü mücadele ile başlayan süreçte
8 Mart, tüm dünya kadınlarının kutladığı uluslararası bir güne dönüştü.
8 Mart Dünya Kadınlar günü, kadın haklarının kazanılmasında nerelerden başlandığını ve bugünlere nasıl gelindiğinin hatırlanması için özel bir gün.
***
Kadınlar genelde silah satın almayan, kullanmayan ya da silaha sahip olmayan taraf olmasına karşın , silahlı şiddetten son derece oransız etkileniyor. Silahlara genellikle ailelerini ve kadınları korumak için ihtiyaç duyulduğu iddia edilse de,
gerçekler tam aksi ! Aile içi cinayetlerde genelde kadınlar kurban , eş yada erkek akraba ise katil oluyor.
– Boşanmak isteyen eşini vurdu !
– Hamile eşini öldüren kocaya müebbet istendi !
– Namusunu temizlemek için kız kardeşini vurdu !
Bunlar gazete küpürlerinde göze çarpan sadece birkaç tanesi . . .
Fiziksel açıdan kendimizden güçsüz ve aciz olana şiddet uygulamak ne kadar kolay ! !
Cinsiyet ayrımı yapmaksızın, erkek ya da kadın demeden, şiddetin her türlüsü yasaklanmalı. Tabi ki ; kadına yönelik şiddet ülkemizde daha fazla mücadele edilmesi gereken bir sorun. Bağımsız Kadın Uygulama ve Araştırma Merkezleri kadına yönelik şiddet ile mücadelede son yıllarda etkin bir rol üstlenmiştir.
Celal Bayar Üniversitesi de bu soruna yönelik mücadelesini , Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde (CBÜKAM ) “Manisa İlinde Öncelikli Kadın Sorunlarını Belirleme Çalıştayı” ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU Başkanlığında başlattı. Haftaya sizlere bu çalıştayla ilgili detaylı bilgi aktarmak istiyorum.
***
Sabah ezanıyla kalkandır kadın . . .
İbadetini yapan, mutluluk dileyen Allah tan . . .
Çocuklarına annelik , kocasına eşlik yapandır. . .
Esirgeyen , koruyandır . . .
Her şeyden ümidini kesmişken çocukları için hayata tutunmaya çalışan . . .
Hele yalnız yaşayan bir kadınsa ; her an zırhını giyip , kılıcını kuşanmak zorundadır
Her kadın bir gökkuşağıdır aslında ;
Gökkuşağındaki renkleri görebilmeniz için önce ruhuna ve kalbine girmeniz gereklidir . . .
Kadınların ölmediği , insanların hoşgörülü olduğu, nice Kadınlar Günü dileklerimle kendi yazdığım şiirimi bugüne özel, tüm kadınlara armağan ediyorum
BEN BİR GÖKKUŞAĞIYIM
Ey Sevgili ben bir gökkuşağıyım,
Gökkuşağı kadar ulaşılmaz.
Gökkuşağı kadar renkli,
Onun kadar huzur veren…
Önüne bulutlar çıksa da renginden pırıltısından hiçbir şey kaybetmeyen ,
Bulutlar çatışırken , şimşekler çakarken kaybolan ,
Ama ,
Güneş açınca kendini gösteren
Her şeye rağmen , güçlü, sonsuz,
Gökkuşağının altından ne ülkeler, ne şehirler, ne insanlar, ne aşklar geçmiştir.
Ama o hep evrenin sonsuzluğunu arar…
Gökkuşağının renkleri ve ışıkları ancak onu görebileni aydınlatır…
Sevgiyle Kalın . . .
Comments
Comments are disabled for this post