Bayram Tadında…

Çocukluğumdaki bayramları hiç unutamam. Artık bizim yaşıtlarımızın çok kullandığı bir söz oldu bu belki ama… Eski bayramların tadı kalmadı…

Bayram sabahları rahmetli annemin hazırladığı börek kokularıyla uyanmayı özledim belki de… Bayramda erkenden kalkıp hevesle babamın bayram namazından dönmesini beklerdim “bayram paramı” almak için.
Kahvaltıdan sonra “bayram tatlı geçsin” diye ailede mutlaka bayram tatlısı yenilecek derdi babam.
Sevgili annemin ölümüne kadar her bayram tatlı geçti. Annemin ölümünden sonra her bayram buruk, bir yarım hep eksik …
Yıllar sonra anne olunca ben çocuklarımın bayramı tatlı geçsin diye tatlılar yapmaya onlara yedirmeye başladım.
Bayramlar Müslüman Türk kültürünün bir öğesidir. Bayramları tatillere gidip atlamamalıyız diye düşünüyorum. En azından birinci günü büyüklerimizi mutlu edip onların bayramlarının da tatlı geçmesini sağlayalım. Sonraki günlerde bizde tatilimizi yapalım.
Yıllar çabuk geçiyor dün biz çocuktuk şimdi anne babayız yarın bizler kapılara bakıp bekleyeceğiz…

Her gününüzün bayram tadında geçmesini diliyor ve bayramınızı kutluyorum.
***
Bu sene bizlere iki güzel bayramı bir arada yaşamak nasip oldu.
30 Ağustos 1922 Zaferi, tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olmasının yanında, yalnızca bizim değil; tüm mazlum ulusların, hatta tüm insanlığın, özgürlüğe, kurtuluşa, başı dik ve onuruyla yaşama kararlılığına yönelişinin ve bu doğrultuda atılmış tarihi bir adımın bayramıdır.

Türk Ulusu, 30 Ağustos Büyük Zaferi ile, insanlığa, insanca yaşamanın ancak özgür, bağımsız ve egemen bir ulus olmakla gerçekleşebileceğinin en güzel örneğini verirken, bu uğurda her türlü özveriye katlanmaya daima hazır olduğunu da göstermiştir.

Onurla, kıvançla yıl dönümünü kutladığımız bu zaferin kazanılmasında en önemli etken Türk Ulusu’nun kendisine olan güveni ve inancıdır.

Zaferimizin büyük önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyor, bu büyük bayramımızı yürekten kutluyorum.

Sevgiyle kalın…