Press enter to see results or esc to cancel.

Aşk Pastası

Sevgili dostlar, aylardan Şubat, malum Sevgililer Günü ayındayız. Her özel günü ticari amaca dönüştüren reklamlar her tarafta, her yerde kırmızı kalpler, aşk sözleri, sevgililer günü kutlama organizasyonları ile dolu. İşin ticari kısmını sevmesem de; bugünler kişilere yaratıcılıklarını geliştirme konusunda güzel anlar sunuyor. Hem de ne yaratıcılık, sevgililer, kalplerden balonlarla, masaları gül yaprakları ile donatıyorlar. Hoş ortamlar, güzel mekanlar oluşuyor. Özel günlerin ticarete dönüşmesine karşıyım ama yılları birlikte tüketmiş, anıları kitap yapmış özenerek baktığım ilişkilere güzel tatlı bir heyecan da olabilir bu yaratacılık. Bu özel günlerin heyecanı bir yana sevgimizi her gün gösterebilmek, korumak, tüketmemek ve tek bir güne sığdırmamak önemli olan.

 

Hafta sonu küçük kızım Günselin bile sordu televizyonda gördüğü kalpleri, ‘sevgililer günü, aşk ne demek ? annecim, sevgililer günü neden kutlanıyor doğum günü kutlaması mı ? ‘şimdi 5 yaşındaki çocuğa anlat bakalım, gelde çık işinden Nuray dedim’ kendime. Günselin pasta isteyince; bende çok sevdiğim mutfağıma girip bu konudaki yaratıcılığımla Günselin’e ‘Aşk Pastası’ yapmaya karar verdim. Hadi gel bakalım annecim ‘Aşk Pastası’ yapalım hem de sana aşk ne demek anlatayım dedim.

 

Önce ellerimizi yıkadık, önlüklerimizi taktık, siz giyinir süslenirsiniz, hazırlanırsınız ama aşk sizin beklediğiniz zamanda gelmeyebilir. Bazen beklenmedik anlarda, her an hazır olmak lazım aşka. Günselin’ e yumurtaları kır bakalım dedim, 1,2,3 tamam fazla kırarsan olmaz annecim bak, kabukları kırılan yumurtaları görüyorsun, insan kalbini onarmak daha zor o yüzden sevdiğin insanları kırmamalısın kırılan kalbi onarmak zordur.

 

Sonra şekerimizi koyduk, Günselin bir bardak daha koyalım deyince; olmaz çok tatlı olursa yiyemeyiz, ne tatsız ne fazla tatlı ortayı bileceksin, aşkta böyle iki kalbin tadını bulacaksın. Vanilyaya gelmişti sıra, mis gibi kokmalıydı pastamız,sevgi ve aşk kokmalıydı. Yalan roller, oyunlar, tavırlar, çıkar ilişkilerinin kötü kokuları gelmemeliydi.

 

Kabartma tozuna geldi sıra, bir paket yeterli, fazla koyarsak kendisini aşar, tıpkı bazen kendimizi yanlış ifade ettiğimiz gibi çok kabarır ve karşımızdaki kişiyi korkutur. Yağıda fazla koymam genelde, yarım bardak, fazla yağlı pastalar gerçeği gizler bazen. Yağlanmış çıkar ilişkilerine dönüşmemeli bizim ‘Aşk Pastamız’.

 

Bütün malzemeleri koyduktan sonra en önemli işe gelmişti sıra; mikserle tüm malzemeleri karıştırmak. Aşktaki gibi, iki ruhu harmanlamak, iki bedeni tek beden olup atmasını sağlayabilmekti amacım. Malzemeler yavaş yavaş karıştıkça, aşkta da zamanın ve acele etmemenin ilişkilerin olgunlaşmasının ilk şartı olduğunu düşündüm. Mikseri arada Günselin’e veriyordum, bak annecim biz seninle birbirimizi çok seviyoruz ben senin için pasta yapıyorum, sevgide ve aşkta da bunlar önemli. Fedakarlığın miktarı, maddesi değil, düşünebilmek,karşındakine sevgini gösterilmek önemli. Hamurumuz hazır olunca, kalıbımızı yağladık, ortamlar önemlidir tabi ama kişilerdir ortamı güzelleştiren, insan isterse boş bir odadan bile çok romantik bir ortam yaratabilir. Hamuru kalıbımıza döktük. Şimdi en hassas ve yakıcı yere geldik. Fırının derecesini ayarladım kalıbımızı fırına verdik. Aşkta da yanmadan pişilmez. Aşka hazır olmalı insan önce, yanmaya cesaretli yürek, pişmeyede hazırdır. Olgun ruhlar birlikte sonsuz olurlar. Olgunlaşamamış, aşka hazır olmayan, ne istediğini bilmeyen ruhlar, hem kendini hem karşısındakini heba eder boşu boşuna harcar hayatını.

 

Pastamızın kokuları evi sararken, bizde kremayı yapmaya başladık. Kremada kıvam önemlidir. Ne fazla sulu, ne de fazla sert olmayacak. Fazla sıvı krema pastada kalmaz akar gider. Tıpkı aşkta kararsız, gözü hep dışarda arayış içinde olan kişiler gibi onlarda demir atamaz hiç bir kalbe. Sevgiden aşktan acı çekenler, alışmaya, bağlanmaya ya da ayrılmaya korkanlar pastadaki sert krema gibidir pastaya süremezsiniz bile. Dokunmadan karşıdan bakar onlar ‘Aşk Pastasına’ .

 

Pastamız pişti, fırından çıkardık masamıza aldık. Günselin’ e spatulayı verdim al bakalım kremayı istediğin gibi sür dedim. Kalp şeklindeki aşk pastamıza büyük bir dikkatle sürdü kremayı Günselin. Bak annecim severek yaptık pastamızı, her yaptığın işe sevgini katarak yaparsan çak başarılı ve güzel işler yaparsın dedim. Günselin’in en sevdiği süsleme kısmına geldik. Günselin rengarenk pasta süslerini serpmeye başladı pastamıza. İşte aşktada böyle olmalı, arada bir renk serpmeli ilişkiye, heyecan getirmeli. Monotonlaşmış, her gün aynı, her gün tek düze giden ilişkilerde aşk biter, aşkın heyecanını korumak kişilerin elinde, yaratıcılıklarını kullanmak, aradaki saygıyı korumak hem aşkın heyecanını tüketmez hem de sevgiyi çoğaltır. Belki çok pasta yapıyoruz, bir çok ilişkimiz oluyor tıpkı pastalarımız gibi. Görünürde pasta yaptığımızı sanıyoruz ama aynı tadı alıyormuyuz ? Karşımıza çıkan kişilerde görmediğimiz, ihtiyacımız olan ilgiyi gördüğümüzde, değişik bir heyecanı aşk sanıyor aldatıyoruz hem kendimizi hem karşımızdakini…

 

Aşk ağırdır , bazı kalplere ağır gelir. Yanmaya hazır, ağır kalpleri taşıyacak güçte ruhlar gerekir aşkı sonsuz kılmaya. Saatlerin dakikalarda, dakikaların anlarda yaşandığı aşklar yaşar sonsuzluğu.

 

Asıl aşkın kendisi pastadır, doğru zamanda doğru kişiyle yemesini bilirsen.

Sevgiyle kalın…

Comments

Comments are disabled for this post