Press enter to see results or esc to cancel.

Manisa’nın Gururu Celal Bayar Üniversitesi

Bu hafta; 7 Fakültesi, 5 Yüksekokulu, 15 Meslek Yüksekokulu, 15 Araştırma Merkezi, 4 Bölüm Başkanlığı ve Araştırma Uygulama Hastanesi ile toplam 37.000 öğrencisi olan Manisa’mızın gururu Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli’nin konuğuyum. Rektör Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli, Manisa’nın yetişdirdiği, mütevazi kişiliği ile tanınan tam bir bilim adamı. Sorularımı içtenlikle yanıtlayan rektörümüzle üniversitenin bugünü ve geleceğini konuştuk.

Hocam üniversite olarak bugüne kadar neler yaptınız ve bundan sonraki hedefleriniz neler ?

Mesala İ.İ.B.F ‘de 3 bölüm vardı. Şu anda 7 bölüm var. 4 bölümün öğrencisi var, gelecek yıl diğer 3 bölüme de öğrenci alınacak. Fakültelerde bölüm çeşitliliğini arttırmaya çalışıyoruz. Fen Edebiyat Fakültesi’nde artık sosyal bölümlere de ağırlık vermeye başladık. Sanat Tarihi Bölümü açıldı. Sosyoloji, psikoloji, arkeoloji bölümlerine eleman almaya başladık. Mühendislik Fakültesi yıllardır 3 bölümdü. 8 bölüme çıktı. 7. bölüm Bilgisayar Mühendisliği Bölümümüz %100 ingilizce olarak eğitime başladı. Gelecek sene Biyomühendislik Bölümüne öğrenci alacağız. Bir taraftan yeni fakülteler açarken, fakültelerde de bölüm sayısını arttırarak çeşitliliği sağlamak istiyoruz. Mesala, İktisat Fakültesinde Uluslararası İlişkiler Bölümünde %100 ingilizce eğitim vermeyi ve %100 ingilizce olan bölüm sayısını arttırmayı amaçlıyoruz. Bunun sebebi de; uluslararası ilişkilerde ingilizce çok önemli, değişim programları, yurt dışından öğrenci ve akademisyen gelmesi. Tüm bunlarda lisan çok önemli. %100 ingilizce olan programlarda adaptasyon kolay oluyor. Tabi bu kapsamda, Yabancı Diller Yüksekokulu kuruldu. Daha önceden burası Yabancı Diller Bölümüydü. Uzaktan eğitim en önemli projelerimizden birisi, şu anda bilgisayar önlisans, maliye yüksek lisans dersleri verilmeye başlandı. Bu eğitime teklif çok ama kontrollü bir büyüme olsun istiyoruz. Üniversitemizde Teknopark için 110 dönüm arazi ayrılmış durumda, yasal olarak iznini aldık. Bundan sonraki hedef bina ve şirketin kurulması. Teknoparkımız olursa üniversite-sanayi işbirliği hızlanır. Sanayicilerle arge nitelikli çalışmalar yapılır. Sanayiciler, akademisyenlerimizin bilgilerinden faydalanır. Öğrencilerimizin sanayide staj ve iş imkanları artar.

Siz  doğma, büyüme Manisalısınız. Manisa’yı seven,tanıyan biri olarak kendi memleketinizde bir üniversitenin yöneticisi olmak büyük gurur. Bu konuda görüşlerinizi almak isterim.

Rektör olmayı planlamadım ama doktorayı bitirdikten sonra yurt dışına gittim, dönünce bir üniversitede görev almayı düşünüyordum. Burada ve İstanbul’da bazı ihtimaller vardı. O zaman bizim üniversite yeni kurulmuştu. Manisa’ya, kendi memleketime bir faydam olsun diye birde Manisa’da uyumlu çalışabileceğim hocalar vardı. Onlarında önerisi ve teşviki ile buraya gelmiş oldum. Akademik hayatım yardımcı doçentlikten itibaren Celal Bayar Üniversitesinde geçmiş oldu. Buraya gelmekten çok memnunum, hem kendi memleketime bir faydam oldu hem de üniversiteyi kuruluşundan itibaren izleme fırsatım oldu. Bunlar bizim için önemli tecrübeler, yapabildiğimizin en iyisini yapmak istiyoruz.

Manisa Büyükşehir oldu. Marka şehir ve üniversite şehri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor, şehir ile bütünleşmek adına ileriye yönelik projeleriniz nelerdir ?

Manisa’nın güçlü olması demek, üniversitenin güçlü olması demek. Aynı şekilde üniversitenin güçlenmesi demek Manisa’nın güçlenmesi demek. Ümidimiz daha iyi bir şehir ve daha iyi bir üniversite olmak. Bunlar adına projelerimizden bir tanesi, teknopark. Teknopark, sanayi ile bütünleşme yolunda önemli bir adım. Onun dışında sosyal ve kültürel faaliyetler var. Bu konuda biz şehirden gelecek her projeye, iş birliğine açıkız. Merkezlerimiz aktif hale geldi. Önceden 8 merkez vardı ama büyük kısmının müdürü yoktu. Şimdi merkez sayımız ikiye katlandı ve 15 merkezimiz oldu. Hepsi kendi alanında sosyal ve kültürel faaliyetler, konferans, panel, bilgilendirme eğitimleri yapıyorlar. Yeni kampüsteki kültür merkezimizde 1 büyük, 4 küçük anfi var. Muradiye kampüsüne yönelik faaliyetleri orada yapacağız. Biz Manisa dan gelecek her projede destekçiyiz. Bu sayede ortak neler yapılabilirse; valilik ile, sivil toplum kuruluşları ile, kamu kurumları ile her tür ortak projeye, ortak protokole açığız ve deklare ediyoruz. Manisa yöresi Türk El Sanatları Araştırma ve Uygulama Merkezi uhdesinde bulunan Darüşşifa Binasını düzenliyoruz. Dışardan gelecek yerli ve yabancı turistlere Manisa ile ilgili tarihi bir mekan olsun, gelen turistlerin tıp tarihi ve mesir ile ilgili bir fikri oluşsun istiyoruz. Gelen turistlere görsel olarak ta anlatabilmek için maketler koymayı düşünüyoruz. Gelen misafirler çayını kahvesini içsin, hem akademik hem de şehrin ileri gelenlerinin entelektüel bir buluşma merkezi olarak çalışsın diye planlıyoruz. Bina daha önce atıl durumdaydı. Otantik ve tarihi bir yapı olması nedeniyle orada çeşitli eğitimler vermeyi, şark köşesi yapmayı, bina hem kullanılsın hem de amaca hizmet etsin diye çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yine Manisa Mevlevihanesi bizim, Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezimizin bünyesinde orayıda çok sayıda yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor. Manisa’nın daha çok gösterilecek, gezdirilecek yeri olması lazım.

Manisa ile bütünleşmek adına önemli bir köprü vazifesi de Vakfımız, vakıfta birinci hedefimiz öğrencilerimize burs vermek. Burs fonumuz ayrı.  Manisalı hayırseverlerden bina yada yüksekokul yaptırmak isteyen olursa o fonumuz da ayrı. Vakfımız Manisa ile üniversite arasında köprü vazifesi görecek.

Üniversite şehri olmak, üniversitenin şehre kattığı faydalar çok fazladır. Bunu biz Manisalılar üniversiteden önce ve sonraki hali ile çok iyi biliyoruz. Öğrencilerin şehirde kalması, gezmesi bile büyük katma değer. Sizce öğrencileri Manisa’da tutabilmek adına neler yapılmalı ?  

Her şeyden önce kalma problemleri ile ilgili bir şeyler yapılması lazım. Yurt sayılarının artması çok önemli. Kampüste 1000 kişilik yurdumuz var ama hemen doluyor. Aşırı bir yurt talebi var. Kampüsün içinde özel yurt açma teşebbüsü var. Hem yurt hem de çarşı yapacaklar. Öğrenciler belli ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Öğrenci sayımız her geçen yıl artıyor, önemli olan öğrencileri Manisa’da tutacak mekanların, yurtların hatta stüdyo tarzı dairelerin yapılması. Sadece yurt içi değil, yurt dışı öğrenci sayımızda artıyor. Geçen yıl 140-150 olan yabancı öğrenci sayımız bu yıl 290’a çıktı. Her sene katlanacak. Bizim hedefimiz, birkaç bin öğrenci olması. Üniversite olarak yurt dışında da kendimizi tanıtmak istiyoruz. Uluslararası ofisimiz ile görüştük. Yurt dışındaki fuarlarda Celal Bayar Üniversitesini tanıtacağız. Yabancı öğrenci çekelim diye, çünkü yabancı öğrenciler bizim için çok önemli. Ülkesine döndüğünde ilerde kritik noktalara geldikleri zaman lehte kararlar veriyorlar. Buda bizim için bir avantaj oluyor. Ülkemizi tanıyorlar ve gönüllü turizm elçimiz olarak dönüyorlar. Benim hayalim; Manisa’nın sokaklarında çok renkli, her renkten, her ırktan öğrenci dolaşsın. Esnafta halkta çok kültürlü yaşama alışsın istiyorum. Bunu da en kolay sağlayacak yerlerden biri üniversite. Büyük ilerleme kaydeden milletler başarılarını çok kültürlülükle sağlıyorlar. Mesala Amerika’nın başarısı,dünyanın her tarafından insan toplaması. Belli bir yerde, belli amaç ve pota etrafında bu insanları eritebiliyor. Dolayısıyla Türkiye, bölgede güçlü bir ülke haline geliyor. Bunun önemli ayaklarından biriside eğitim sektörü. Eğitim sektöründe Türkiye öne çıkarsa, Ortadoğu, Afrika , Balkan , Orta Asya ülkeleri bizim ülkemize yönelir. İngiltere ya da Amerika da pahalı eğitim almaktansa aşağı yukarı aynı kalitede bir eğitimi gelip bizden alırlar. Burada bizim yapmamız gerekenler; uluslararası standartlarda bir eğitim, Bologna kriterlerine uygun bir eğitim yapmak. Bu konuda üniversite epey yol kat etti. Şu anda son aşamaya geldi. Bazı bölümlerde Mühendislik ve Uluslararası İlişkilerde akreditasyon çalışmaları tamamlandı. Tıpta, Bilgisayar Mühendisliği ve Uluslararası İlişkiler gibi bölümlerde tamamlanmak üzere. Amaç bu sayede biraz daha  eğitimde kaliteyi arttırmak, yabancı öğrenci çekmek. Gelen öğrencilerden en başta Manisa faydalanacak. Üniversiteye öğrenci geldiği zaman, konaklama, ulaşım ve hayatını devam ettirebilmesi için etkileşim, sosyal kültürel alanlarda Manisa’ya fayda sağlayacaktır.

320604_397050953708300_432998253_n

Öğrenciler ‘’Celal Bayar Üniversitesi’’ni neden tercih etsinler?

Celal Bayar Üniversitesi uluslararası kalitede bir eğitim vermeyi amaçlıyor. Coğrafik bölge olarak çok avantajlı bir yerdeyiz. Manisa büyükşehrin problemleri olmadan, büyük şehir avantajlarına sahip.Öğrencilerimiz büyükşehrin trafik, ve başka problemlerini yaşamadan Türkiye’nin 3. büyük şehri olan İzmir’e gün içersinde ve hafta sonları bile rahatlıkla gidebilir.

Hocam Manisalılar ve öğrenciler rektörlüğün ve yeni fakültelerin nerelerde olacağını ve ulaşım sorunlarını merak ediyorlar. Bu konuda bilgi verir misiniz?

Yeni rektörlük binamız Muradiye kampusünde yapılıyor. Bir sene içinde bitirilmesi planlanıyor. Muradiye Belediyesi ile protokol imzalandı, ulaşım sorunu aşağı yukarı çözüldü. Araçlar büyüdü, fiyatlar çok yüksek değil, düzenli seferler yapılıyor.

İletişim Fakültesi açmayı düşünüyor musunuz ?

Şu anda düşünmüyoruz ama ileriye yönelik olabilir.

Akademisyenliği isteyerek mi seçtiniz ? Akademisyenlikte istediğiniz ve hayal ettiğiniz yerde misiniz ?

Evet akademisyenlik idealimdi. Ortaokul ve liseden beri akademisyen olmayı planlıyordum. O yüzden mühendis olarak mezun olunca hiçbir firmada çalışmayı düşünmedim. Direk yüksek lisans ve doktora yapayım, asistan olayım diye düşündüm ve o yönde ilerledim. Akademisyenlikte belli bir seviyeye gelmek gerekiyor. Profesörlüğe kadar gelmiş olduk. Rektör olmak çok programladığım bir şey değildi. Ama rektörde olduk. İdarecilik farklı ama akademisyenlikle bağları da var çünkü yeni akademisyenlerin yetişmesini sağlıyor ve önlerini açıyorsunuz. Buda önemli bir hizmet. Geldiğim yer olarak, hizmet edebileceğim, görev yapabileceğim her yerde görev almak isterim. Yarın öbür gün idarecilik görevim biterse akademisyenliğime devam etmek istiyorum.

Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli’nin ‘En’ leri nelerdir ? En sevdiğiniz ? En sevmediğiniz ? En kızdığınız ?

En sevdiğim şeyler ; sporda futbol, hem seyretmeyi hem de amatör olarak halı sahada maç yapmayı severim. Manisaspor ve Akhisarsporun maçlarına fırsat buldukça gider seyrederim. İki takımımıza da destek olmaya çalışıyorum. İnşallah iki takımımızda daha iyi yerlere gelirler. Müzikte, Türk sanat müziği ve Türk halk müziği dinlerim. En kızdığım; güvensizlik ortamını bozacak davranışlar, yanlış bilgiler verilmesi, bana gelen bilgilerin doğru olmasını isterim. İşini iyi yapan insanları severim. İstiyorum ki herkes işinin hakkını versin.

Sizi akademisyen kimliğiniz ve yöneticiliğiniz ile tanıyoruz. Özel hayatında neler yapar, nasıldır Mehmet Pakdemirli ? Bu yoğunlukta kendinize zaman ayırabiliyor musunuz ?

Haftada bir amatörce arkadaşlarla halı sahada maç yapıyoruz. Örneğin uzun süredir yurt dışına gezi amaçlı gidemedim o nedenle iş için gittiğim seyahatlerde ufak zamanları kendime ayırmaya çalışıyorum. Hafta sonlarıda kendi akademik çalışmalarımı yapıyorum.

Son olarak, sizi örnek alan gençlere,öğrencilerinize,genç akademisyenlere tavsiyeleriniz nelerdir ?

Genç akademisyenler işini severek, hakkını vererek yapmalı. İyi motive olmalı. ‘’Yenilikçi düşüncede’’ olmalı, herkesin yaptığı şeyleri değil kendileri ‘ben yeni ne yapabilirim’ demeliler. Branşlarında en iyi olmak için kendilerini zorlamalılar.

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

 

Comments

Comments are disabled for this post