KADINLAR OLAĞAN ÜSTÜ BİR VARLIK

Biz kadınlar için doktor çok önemli. Celal Bayar Üniversitesinden hocam, şimdi doktorum sevgili Prof. Dr. Hüsnü Çağlar hastalarını rahatlatan, güven veren, bir baba, bir ağabey şefkatiyle hastalarını rahatlatan bir doktor.  Hüsnü hocam ile kadın sağlığından menopoza kadar bir çok konuda konuştuk.

Hocam sizi tanımayan okurlarımız için kendinizi tanıtır mısınız?

1968 yılında Ödemiş Lisesinden mezun oldum. Aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesine girdim. 1974 de mezun oldum. 2 yıl askerlik hizmetini takiben 1980 yılında Ege Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalından ihtisasımı tamamlayıp uzman oldum. Aynı yıl Konak Hastanesi Kadın Doğum Kliniğine Baş asistan olarak atandım. Daha sonra Yeşilyurt Eğitim ve Araştırma Hastanesine taşındık. 4 yıl baş asistan, 14 yıl şef muavini olarak görev yaptım. 1991 yılında Üniversite Doçenti Ünvanını aldım. Celal Bayar Üniversitesi’nden gelen bir daveti kabul ederek 1998 yılında Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesine Profesör olarak göreve başladım. 8 yıllık hizmet süremde Anabilim Dalı ve Cerrahi Bölüm Başkanlığı yanında Sağlık Lisesi Müdürlüğü, Hemşirelik ve Ebelik Yüksek Okul Müdürlüğü, Rektör Yardımcılığı ve Rektör Danışmanlığı görevlerinde bulundum. 2006 yılında emekli olup Üniversite görevimi sonlandırdım.

Şimdi İzmir’de mesleğimi serbest hekim olarak icra etmekteyim.

Mesleğimin ilk yıllarında infertilite, daha sonraki yıllarında, obstetri, daha sonraki yıllarda da onkolojik cerrahi ile ilgilendim. Şimdiki ilgi alanım Tamamlayıcı Tıp’a doğru kaymakta.

Kadın Doğumu isteyerek mi seçmiştiniz ?

Kadın Doğumu Rahmetli hocam Prof. Dr. Mustafa Eminoğlu’nun ısrarı üzerine seçtim. Aslında ilk hedefim çocuk doktoru olmaktı. Ama mesleğimden çok fazla haz almaktayım.

Türkiye’de kadın olmak zor, peki erkek doktor olarak kadın doğumcu olmak zor mu? 

Tabii bir parça zor. Biz Türkler muhafazakar bir toplumuz. Yine de hastaya yaklaşım, güven sağlamak, beceri, sosyal statünüz gibi faktörler bu zorluğu yenmenize yardımcı oluyor.

Doktora güven çok önemli kendimden biliyorum kadınlar doktorlarıyla dertleşir. Kaç yıldır kadınları çok iyi tanıyorsunuz diye düşünüyorum, bize kadını anlatırmısınız size göre kadın ?  

Şimdiye kadar karşılaştığım en zor soru bu olsa gerek. Ama kısaca anlatmak gerekirse kadınlar sezgileri çok güçlü, duygusal, sevecen, ne verirsen çoğaltan, vefakar, cefakar, üretken …

Burada pek çok iyi sıfatı daha  sıralayabiliriz.

Hepimizin saydığı ve adeta taptığı da bir kadın, yani annelerimiz. Bir diğer özellikleri de güçlü ve sağlıklı yapıları. Doğum sancılarına katlanabilen doğumdaki kanamayı tolere edebilen bebeğinin ihtiyacı olan sütün kalitesini, miktarını bebeğin ayına göre sağlayabilen olağan üstü bir varlık diye düşünüyorum.

Kısa bir hatıramdan bahsedeyim. Bir gece acil hastaneye çağrılıyorum. Hasta gebeliğe ait bir nedenden dolayı kanıyor ve kanamaya bağlı şokta. Ameliyat öncesi, ameliyat esnasında ve sonrasında toplam 17 ünite kan veriyoruz. Sabah erkenden odasına giriyorum nasıldır hastam diye, kadıncağız oturmuş, kucağına bebeğini almış emziriyor. Gözlerime inanamadım. Bu olağan üstü varlıklar için fazla bir şey söylemeye gerek yok bence.

Bir canın hayata gelmesine yardımcı olmak nasıl bir duygu ? 

Doğum yaptırmak bence dünyanın en güzel duygularından biri. Hele bir de işler yolunda giderse deyme gitsin keyfine.

Peki hocam, sizce normal doğum mu sezeryan mı? 

Kolay bir doğumun zevkine doyum olmaz. Ama bebek ve anne zorlanacak ise veya annenin korkuları var ise sezeryan da uygun bir seçenektir.

Bugüne kadar kaç doğum yaptırdınız ? 

Keşke saysaydım. Ama Ege Üniversitesinde asistan iken bir tatil nöbetinde, doğumhanede 27 tane doğum yaptırdığımı hiç unutamıyorum.

Hocam sizin asıl alanınız kanser, kadınlara neler önerirsiniz kansere yakalanmamaları için?

Rahim ağzı kanserleri için aşı; koruyucu aşıların 13-14 yaşından itibaren 40 yaşına kadar olan süreçte yapılması  %75 kanserden korumakta, ancak belirli aralıklarla pap  smear  yaptırmak koşulu ile.

Rahim içi kanserlerinden korunmak için kilolu olmamak “bu meme ve kolon kanserlerinde de geçerlidir” .Menopoz sonrası rahim içi kalınlığı usg ile kontrol ettirmek, özellikle menopoz sonrası kanamaları ihmal etmemek ve kısa zamanda konrol muayenesi olmak gerekir.

Yumurtalık kanserleri ise bir parça ailevi öyküsü olmakla  birlikte, kanda  CA 125 kontrolü,  ultrasonografik inceleme önem arz etmektedir. Ailesinde over kanseri olanlar için üretkenlik çağında doğum kontrol  hapı kullanması, ayrıca tüplerin bağlanması, genital bölgeye talk içeren pudra ve deodorantların kullanılmaması gerekir.

Kanserde erken tanı başarı getirir.

Lütfen unutmayalım kendimizi ihmal etmiyelim.

Kadomer’i anlatır mısınız? 

Kadomer’i daha iyi bir hizmet vermek anlayışıyla kurdum. 1995 de Sn Op Dr Hatice Aktan ile çalışmaya başlayınca şirket oldum.  Kadın Doğum Merkezi isimlerinin ilk hecelerini birleştirince  KADOMER doğdu.

Çok çalışan hekimlerin de zaman zaman dinlenmeye, toplantı ve sempozyumlara katılmaya gereksinimi vardır. Böylece  daha faydalı olacak ve kendimizi dinlendirebilecek ve bilgilerimizi tazeleyebilecektik. Tanı koymakta  zorlandığımız olgularda birbirimize danışacaktık. Daha sonra aramıza  Sn Op. Dr. Levent Erkan ve bir süre sonrada Sn. Op. Dr. Sühendan Türker Cebeci katıldı. Dr Sühendan hanım Tüp bebek ağırlıklı çalışmak isteyince  Symirna Tüp Bebek merkezindeki görevine devam etmek üzere aramızdan ayrıldı. Biz şu anda 3 hekim, 2 hemşire, 1 sekreter 2 yardımcı personelle  yaklaşık 350 m2 alanda  hizmet vermekteyiz. 3 adet 3 boyutlu renkli dopler cihazımız , 2 adet nct cihazımız, 1 adet criokoter cihazımız 1adet colposkopi cihazımız, Rahim ağzı yaraları için kullandığımız 1 adet lazer cihazımız mevcuttur. Biz bu lazer cihazı ile idrar kaçırma şikayetlerine müdahele ettiğimiz gibi ayrıca doğum sonrası genişleyen vagenin sıkılaştırılmasında da kullanıyoruz.

Menopoz dünyanın sonu mudur?Şu menopozu anlatır mısınız bize ve menopoz dönemini rahat geçirebilmek için önerileriniz nelerdir ? 

Menopoz dünyanın sonu değildir. Sadece doğurganlığın sonu olabilir. Kadının önünde yaşadığı yaş kadar onu bekleyen bir zaman dilimi daha var. Olgunlaşmış, deneyimli, verimli olmaya hazır; yeni  bir dönem başlıyor onun için. Bu dönemi çok iyi değerlendirmek gerekir. Ateş basmalarının ve terlemelerin en iyi tedavisi meşguliyet tedavisidir. Ayrıca sık duş almak da iyi bir çözümdür. Eğer bununla da sonuç alınamıyor ise  bitkisel östrogenler verilebilir. Uykusuzluk için ilaçlar verilebilir. Çok ağır vakalarda hasta kabul ederse hormon desteği verilebilir. Bu hormon desteği 5 yıl kadar sürebilir. Tabii ki D vitamini takviyesi kalsiyum, magnesium, selenyum, çinko gibi takviyeler gerekebilir. Hasta halsiz bitkin ve aşırı yorgun ise böbrek üstü hormonu ile desteklenebilir. Kısaca şikayetlere uygun bir tedavi modeli her hastaya farklı olabilir. Bu arada omega 3’ü de ihmal etmeyelim. Tamamlayıcı  tıp olarak, damarsal ve dolaşım düzenleyici olarak ozon terapi yapılabilir

Hocam ben kadın sağlığı dışında her konuda size danışırım. Okurlarımıza da uzun ve sağlıklı yaşam konusunda bilgiler verir misiniz?

Bence sağlıklı yaşamın başında stressiz bir hayat geliyor. Bu koşullarda stressiz bir yaşam çok zor. Dikkat edeceğimiz özelliklerin başında uzun yürüyüşler , spor, şekerden fakir beslenme ,bol sebze tüketimi geliyor. Zencefil, zerdeçal, kekik, nane, soğan, sarımsak, kara biber gibi gıdalardan mümkün oldukça yararlanmalı. Omega 3, Dvitamini, folik asit, B12 alınmalı. Derin nefes egzersizleri, balık tutmak, yoga yapmak da sağlığımız için oldukça faydalı olduğuna inandığım şeyler.

Yoğun iş temponuzda zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.