Press enter to see results or esc to cancel.

O Nur’la Onurlandık

Hafta sonu baharın bize sunduğu güzel havadan etkilenerek detoks yapmaya karar verdim. Malum bahardayız. Kışın aldığımız kiloları vermek, yaza daha fit girebilmek için önce gıda detoksuyla vücudumu arındırmalıydım. Vücut arınıp incelince sıra gardırobuma detoks yapmaya gelecek. Yeni sezon ürünler hatta bazen eski kıyafetlerime ufak tefek değişikliklerle gardırobuma detoks yaparım. Gıda da, gardıropta detoks derken, evimde detokslanmış oldu. Mis gibi bahar temizliği yaptım.

 

Bunlar tamamdı ama asıl ruha detoks önemliydi. Canımı yakanlar, egolarını tatmin edenler, benden beslenenler… Önce onları affederek başladım detoksa, affetim ki onların kirli düşüncelerinden ruhum arınmaya başlasın.

 

Ruhumuz bazen öyle öfke dolu oluyor ki ; bedenden çıkıp karşıdan seyretsek biz bile kendimize hayret ederiz herhalde… Hele kendinden fiziki olarak güçsüzlere, hayat arkadaşına, çocuklarının annesine uygulanan öfke var ki, en hazmedemediğim öfke ! Çocuklarının annesine, sözlerle, bıçak darbeleriyle öfkesini kusan erkeklere bu sözüm. Baharın bu güzel günlerinde ruhunuza detoks yapın. Ruhunuzu öfkeden, kötü düşüncelerden arındırın. Hele bir babaysanız, yüreğinize şevkat, merhamet, sevgi doldurun. Çocuklarınıza örnek olun. Öfke, şiddet deyince kendimi tutamıyor, gördüğüm acı sahnelere dayanamıyorum.

 

Ruhumu önce öfkeden, sonra canımı acıtanlardan, beynimin raflarına saklayıp kaldıramadığım olaylardan arındırdım. Çünkü ruhsal arınma, ruha detoks, ruhun mutluluğu herşeyden önemli. Ruhumuza detoks yapmanın arındırmanın en iyi yolu maneviyatımızı güçlendirmek, dua etmek, küçük şeylerden mutlu olmak.

 

Rahmetli babam, ‘Dua ve sadakanı kimseye gösterme, sen bil yeter.’ derdi. Her yazımda anlattığım, ananem, dedem de her namazında dua eder, her gece yatmadan önce mutlaka duanı et, derdi. Çocukluğumdan beri dua ederim. Her duamda ruhum arınır. Dün nasılsa bugünde böyle. Her dönemde duamı ettim. Belli dönemde olmadı benim duam. Ruhumu, yalnız O’na, yönelttim. Duamı yalnız O’nun için yaptım. Yalnız O’na hamd, O’na şükür…

 

İçinde bulunduğumuz hafta, alemlere rahmet olarak gönderilen efendimiz Hz. Muhammed ( S.A.V ) ‘in yeryüzünü şereflendirilişinin 1442. yıldönümünü kutluyoruz, Kutlu Doğum haftasının tüm dünyada barışa ve insanlık onurunun korunmasına vesile olmasını diliyorum.

 

Diyanet İşleri Başkanlığının 20 yılı aşkın süredir kutladığı Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri başlamış. Etkinliklerde, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez , konuşmasına “İnsanlık tarihi boyunca onurlu bir hayata rehberlik yapan bütün peygamberlere ve bugün doğumunu kutlamakta olduğumuz Muhammed Mustafa’ya (s.a.s) salat ve salam olsun.” diyerek başlamış. Görmez, bu yıl Kutlu Doğum Haftası için neden “onur” temasının seçildiğini anlatmış: “2011’de merhamet dedik, geçen yıl kardeşlik hukuku dedik. Bu yıl da insanlığın giderek zaaf gösterdiği önemli bir konuya işaret etmek istedik ve ‘Peygamber ve insan onuru’ dedik. Çünkü insan zaman zaman kendisini unutuyor. Neden insan onuru? Son iki asırda insanlık önemli keşiflerde bulundu, önemli ilerlemeler kaydetti. Aynı ilerlemeyi insanın onurunu koruma ve yüceltmede ise gösteremedi. İnsan onurunu rencide eden, kıran küresel sorunlar baş göstermeye başladı. Şiddet, terör, ötekileştirme, ırkçılık, ayrımcılık, nefret suçları çoğalmaya başladı. Suriye’de, Myanmar’da, Afrika’da neden insan onuru rencide olmaya, ayaklar altına alınmaya devam ediyor? Bunu sorgulamak, bu özeleştiriyi yapmak için ‘insan onuru’ dedik,diyerek başlamış.

 

Sayın Görmez’in Kutlu Doğum Haftası ile ilgili çok beğendiğim hepimize rehber olacak konuşmasından bazı bölümleri paylaşmak istiyorum.

 

‘’Din de, devlette, hukukta insan onurunu korumak ve yüceltmek için vardır…”

 

Son iki asırda insanlık bilimsel birikimde ve teknolojik gelişmelerde büyük ilerlemeler kaydetti. Ancak aynı ilerlemeyi insan onurunu korumada ve yüceltmede gösteremedi. Din de, devlette, hukukta insan onurunu korumak ve yüceltmek için vardır. Biz, insana insanı yeniden anlatmak istiyoruz. İnsan kendisinin yüce bir varlık olduğunu unuttu. İnsana kendisinin yüce bir varlık olduğunu, kendi değerini yeniden anlatmak için bu sene bu temayı belirledik.

 

Geride bıraktığımız yüzyıl şimdiden insanlık onurunun çiğnendiği, ayaklar altına alındığı zamanlar olarak tarihe geçti. Onur kırıcı, insanlık onurunu ayaklar altına alan küresel sorunlar hala devam ediyor. Ayrımcılık, ötekileştirme, ırkçılık, şiddet, terör, gelir adaletsizliği, eğitim eşitsizliği, emeğe saygısızlık, istismar, nefret suçları gibi küresel sorunların temelinde insan onuruna saygısızlık, insan onurunu yok sayma yatıyor. Peygamberden hareketle onun verdiği yüce değerle insan onurunu yeniden anlatmak istiyoruz.

 

“Hiçbir ideoloji insandan ve insan onurundan daha değerli değildir…”

 

Yaratıcımız insanı yaratırken ona ruhundan nefha üfürmüştür. İnsan onurlu bir varlıktır. İnsan bizim inancımıza göre yaratıcının yeryüzündeki halifesidir. Her insan ilahi vahyin, ilahi elçilerin muhatabıdır. İnsana verilen akıl ve kalp insan onurunun kaynağıdır. Allah insana yeryüzünü imar etme görevini vermiştir. Kendi kalbini imar edemeyen insan yeryüzünü imar edemez. İnsan gaye varlıktır. Araç varlık değil. Varlığını başka bir varlığın aracı haline getiremez. Peygamberlerin gönderilmesi insanda var olan onuru hatırlatmak içindir. Tek bir insan bütün ideolojilerden üstündür. Hiçbir ideoloji insandan ve insan onurundan daha değerli değildir.

 

“Bir insanın onurunu kırmak bütün insanların onurunu kırmakla eşdeğerdir…”

 

İnsanı onursuzlaştırmanın küresel politika haline dönüştürülmesi insan onurunu yere düşürdü. Peygamber ümmeti olan Müslüman dünyasında dahi insanın onuru düştü. Suriye’de, Myanmar’da, despot rejimlerin yaşandığı ülkelerde bugün bile insan onuru ayaklar altına alınmaya devam ediyor. Allah yüce kitabında Ademoğlunu mükerrem, onurlu kıldığını bildirir bizlere. Onur, yaratılışta insana verilen yüce değerdir. İnsanın sonradan kazandığı bir şey değil. Mahlükatın en şereflisi, alemin özüdür insan. Bir insan, bütün insanlık demektir. Bir insanı öldürmek nasıl insanlığı öldürmek gibiyse, bir insanın onurunu kırmak ta bütün insanlığın onurunu kırmayla eşdeğerdir.

 

“İnsan onurunu rencide eden hiçbir söz ve davranış meşruiyetini İslam’dan, İslam Peygamberinden alamaz…”

 

Sevgiyle kalın…

Comments

Comments are disabled for this post